Eser üzerindeki haklarınızın ihlali halinde ne yapılabilir?
Hukuk sistemimizde bilgisayar yazılımları Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümleri ile koruma altına alınmış bu yasa çerçevesinde eser olarak tanımlanmışlardır. Tüm programlar, işletim sistemleri, arayüzler, modüller, kodlar, eser kapsamına girmekte ve korumadan faydalanmaktadırlar. Ancak yazılım konusunda uygulamada bazen eser sahibinin kim olduğu hususu kafaları karıştırmaktadır. Bu yazıda eser sahibinin kim olduğunu, eser üzerindeki haklarını ve haklarının ihlali halinde neler yapması gerektiği üzerinde durduk.
Kanunun 8. maddesinde eser sahibi; “Bir eserin sahibi onu meydana getirendir. Bir işlenmenin ve derlemenin sahibi, asıl eser sahibinin hakları saklı kalmak şartıyla onu işleyendir.” biçiminde tanımlanmıştır. Eseri meydana getiren kişinin adının veya kendisini tanıtacak bir takma adın eser üzerinde belirtilmesi durumunda aksi ispatlanıncaya kadar bu kişi eser sahibidir. Eser sahibinin adının eserde belirtilmemesi durumunda yayınlanmış eserlerde yayımlayan, o da belli değilse, eseri çoğaltan eser sahibine tanınan hakları kullanma yetkisine sahiptir.
Asıl tartışmanın en çok çıktığı soru şu: eseri birden fazla kişi yaptıysa ne olacak? Eser sahibinin birden fazla kişi olması durumunda öncelikle eser sahiplerinin meydana getirdikleri kısımların birbirinden ayrılıp ayrılamayacağı tespit edilmelidir. Burada herkes eserin farklı modüllerinin tamamını meydana getirebileceği gibi bir kişi kod yazarken bir diğeri veritabanını tasarlamış, bir başkası ise görsel tasarımı üstlenmiş olabilir. Eğer bir eserin meydana getirilmesinde her emeği geçen eserin belirli bir kısmını meydana getirmiş ise her emeği geçen kendi meydana getirdiği kısım üzerinde eser sahibine tanınan haklara sahip olacak ve bu haklarını tek başına kullanabilecektir. Eserin tamamına ilişkin maddi ve manevi hakların kullanılmasında ortak eser sahiplerinden her biri diğerlerinin iznini talep edebilir ve diğerlerinin bu izni vermekten kaçınmaları durumunda mahkemeye başvurarak bu iznin alınması yoluna gidebilir.
Eser birden fazla kişi tarafından meydana getirilmişse ve bu kişilerin meydana getirdikleri parçalar ayrılmaz bir bütün oluşturmuşsa eseri meydana getiren kişiler eser üzerinde müşterek(ortak/birlikte) mülkiyet sahibi olurlar. Bu durumda eser sahipliğinden kaynaklanan hakları birlikte kullanacaklardır.
Kanun, bir kişinin eserin meydana getirilmesine katkıda bulunmuş sayılması ve dolayısıyla ortak eser sahibi haklarına sahip olması için, kişinin eserin meydana getirilmesindeki katkısının bu yaratım işiyle doğrudan bağlantılı ve esaslı olması şartını aramıştır. Bu durum m. 10/3 de “Bir eserin vücuda getirilmesinde yapılan teknik hizmetler veya teferruata ait yardımlar, iştirake esas teşkil etmez.” şeklinde açıkça ifade edilmektedir.
Eser sahibinin hakları nelerdir?
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda eser sahibinin hakları manevi ve mali haklar olarak iki ana başlığa ayrılmaktadır. Buna göre;
Manevi Haklar : Manevi haklar eser sahibinin eser üzerinde bulunan ekonomik olmayan, eser sahibi ile eser arasındaki duygusal ilişkinin sonucu olarak ortaya çıkan hak ve yetkileridir.
Umuma arz: Eserin halka yayınlanıp yayınlanmayacağına, yayınlanma tarihine ve yayınlanma şekline yalnızca eser sahibi karar verebilir.
Adın belirtilmesi: Eser sahibi eserinin yayınlanması durumunda kendisinin eser sahibi olarak tanıtılmasını talep etme yetkisine sahiptir.
Eserde değişiklik yapılmasını men etme: Eser sahibinin izni olmadıkça eser üzerinde herhangi bir değişiklik yapılması mümkün değildir. Yazılımlar ve bilgisayar programları açısından FSEK’in 38. maddesi uyarınca yasal yoldan yazılımı edinen kullanıcı yazılımdaki hataları düzeltebilir, yazılımın kendisine uymayan yönlerini ortadan kaldırabilir (debugging) veya yazılım üzerinde ihtiyacına göre bazı değişiklikler yapabilir (upgrade). Bu açıdan bilgisayar programları diğer eserlerden ayrılmaktadır.
Eser sahibinin zilyet ve malike karşı hakları: Eserin tek ve özgün olması halinde, eser sahibi daha önceden vermiş olduğu eserini; kendisine ait tüm dönemleri kapsayan bir sergide veya çalışmada kullanmak amacıyla iade edilmek üzere geri isteme hakkına sahiptir. Bu hak daha çok resim, heykel gibi eserler için öngörülmüştür. Bilgisayar programları ve yazılımlar bu madde kapsamına giren eserlerden olmadığından ve bu hakkın yazılımların niteliğine de aykırı olduğundan yazılım eseri sahiplerinin bu hakkından bahsetmek mümkün değildir.
Mali Haklar: Mali haklar ise eser sahibinin eser üzerinde bulunan ekonomik hak ve yetkileridir. Bunlar:
İşleme hakkı: Eseri işlemek suretiyle eserden faydalanma hakkı sadece eser sahibine aittir.
Çoğaltma hakkı: Eser sahipleri eserin aslını veya kopyalarını herhangi bir yöntemle doğrudan veya dolaylı olarak, tamamen veya kısmen, geçici veya sürekli olarak çoğaltma hakkına sahiptir.
Yayma hakkı: Eser sahibi, eserin aslını veya çoğaltmış olduğu nüshalarını kiralamak, ödünç vermek, satmak veya diğer yollarla dağıtmak hakkına sahiptir.
Temsil hakkı: Eser sahibi, eserini doğrudan doğruya ya da işaret, ses veya resim iletilmesine yarayan teçhizatlarla okuyabilir, çalabilir, oynayabilir ve icra edebilir.
İşaret ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı: Eser sahibi, eserinin orijinalini veya çoğaltmış olduğu kopyalarını radyo-televizyon, internet, uydu ve kablo gibi yayın yapan kuruluşlar aracılığıyla umuma iletme hakkına sahiptir.
Bu hakları kullanma yetkisi doğrudan ve yalnızca eser sahibine aittir. Hukuki uyuşmazlıklar genellikle eser üzerindeki mali haklara ilişkin olmaktadır. Eser sahipleri veya mirasçıları mali haklarını karşılıklı veya karşılıksız, süreli veya süresiz olarak devredebilirler.
Eser Üzerindeki Haklarınızın ihlali Halinde Ne Yapılabilir?
Kanuna göre, eser sahibinin yukarıda sayılan maddi ve manevi haklarına karşı ihlallerde, hukuk davaları ve ceza davaları açılabilir.
Ceza Davası Açılabilecek Haller
FSEK’te koruma altına alınan fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal ederek:
Bir eseri hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleme, temsil etme, çoğaltma, değiştirme, dağıtma, umuma iletme ve yayımlama,
Hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz etme, satma, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle yayma, ithal veya ihraç etme, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulundurma ya da depolama,
Başkasına ait esere, kendi eseri olarak isim koyma,
Bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunma,
Hak sahibi kişilerin izni olmaksızın, alenileşmemiş bir eserin içeriği hakkında kamuya açıklamada bulunma,
Bir eserle ilgili olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak gösterme,
Bir eseri, tanınmış bir başkasının adını kullanarak çoğaltma, dağıtma, yayma veya yayımlama,
Bir bilgisayar programının hukuka aykırı olarak çoğaltılmasının önüne geçmek amacıyla oluşturulmuş ilave programları etkisiz kılmaya yönelik program veya teknik donanımları üretme, satışa arz etme, satan veya kişisel kullanım amacı dışında elinde bulundurma,
Dijital iletim de dâhil olmak üzere işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla servis ve bilgi içerik sağlayıcılar tarafından eser sahiplerinin bu Kanunda tanınmış haklarının ihlâli halinde, hak sahiplerinin başvuruları üzerine ihlâle konu eserlerin üç gün içinde içerikten çıkarılması ihtar edilir. Söz konusu istemin yerine getirilmemesi halinde Cumhuriyet savcısına yapılan başvuru üzerine, üç gün içinde servis sağlayıcıdan ihlâle devam eden bilgi içerik sağlayıcısına verilen hizmetin durdurulması istenir. İhlâlin durdurulması halinde bilgi içerik sağlayıcısına yeniden servis sağlanır. Ancak ihlalin durdurulmaması halinde bilgi içerik sağlayıcısının söz konusu fiili FSEK uyarınca suç teşkil eder.
Hukuk Davaları
Manevi ve mali haklara tecavüz tehlikesinin varlığı halinde;
Tecavüzün men´i (önlenmesi) davası,
Tecavüzün giderilmesi davası,
Maddi ve Manevi Tazminat davaları açılabilir.
Hukuk davalarında tazminat olarak manevi ve maddi tazminat talepleri söz konusu olabilir. Önceki bölümlerde sayılan eser sahibinin adını belirtmeme, eseri değiştirme gibi hukuka aykırılıklarda manevi tazminat olarak tarafların mali gücü oranında ve olayın ağırlığı ile orantılı bir tazminat istenebilir. Yayma, çoğaltma, temsil, umuma iletim gibi mali haklara ilişkin olarak da uğranılan zarar ve kar kaybına oranlı bir bedel talep edilebilir. Manevi ve mali haklara tecavüz halinde ek olarak hukuka aykırı hareket eden kişinin bu eylemi ile elde etmiş olduğu kar da talep edilebilir.